4 Mayıs 2009 Pazartesi

Zorla iyilik YA-Pİ-CAM!

Elif: Deniz'ciğim, yapma.
Deniz: Yapicam.
Elif: Yapma dediysem yapma!
Deniz: YA-Pİ-CAM!


Ben de YAPİCAM. Zorla güzellik olmaz derler ama zorla iyilik olacak, en azından ben yapınca olacak.

Koruncuk'un Anneler Günü için hazırladığı sertifikaya burada yer verdikten sonra kendime dedim ki, "Ben en iyisi şöyle bir 10 tane kadar sivil toplum örgütünü arayayım. 'Bana bakın, ben 'Anneler Günü için alternatif hediyeler' şeklinde bir liste hazırlayacağım. Bugüne özel çalışmanız, sertifikanız, neyiniz varsa bana gönderin, ben de blogumda paylaşayım' diyeyim."

Ve aklıma gelen ilk isimleri aradım: ÇYDD, AÇEV, TOÇEV, LÖSEV, TEMA ve TEGV.

Daha önce bir doğum günümde arkadaşlarımdan hediye istemek yerine nakit para istemiştim. Yine ÇYDD'yi aramıştım; Baba Beni Okula Gönder kampanyası kapsamında para toplamıştık; ÇYDD de parayı Gaziantep'te bir okula göndermişti. ÇYDD süper çalışmış, her aşamada beni bilgilendirmişti. Ancak yine de bir eksiklik vardı. Ben böyle bir fikirle onlara yaklaştığımda benim üstüme atlarlar diye düşünmüştüm (en azından ben Amerika'da çalışırken biri "Size bağış yapmak istiyorum" dediğinde biz öyle yapardık) ama bana onu pek hissettirememişlerdi. Olsundu, yine de süper bir iş yapıyorlardı. Ve nihayetinde bağış yaptığımız okulun müdürü arayıp da yıllık kırtasiye ihtiyaçlarını karşıladığımız için teşekkür ettiğinde gözlerim dolmuştu, bunu da bağış yapan tüm arkadaşlarımla paylaşmış ve hepsine teşekkür etmiştim.

Bu doğum günü organizasyonunu yaptığım zaman ÇYDD'ye birkaç ay sonra oğlumun da doğum günü olacağını, aynı uygulamayı onda da yapmayı düşündüğümü söyledim. Ne de olsa Deniz'in birinci yaşını kutlayacaktık ve de ne hediye aldığını umursamanın ötesinde farkında bile olmayacaktı. ÇYDD'den takip eden aylarda bir telefon, bir e-mail bekledim. "Hayırdır Elif Hanım, böyle böyle birşeyden bahsetmiştiniz. Gerçekleştiriyor muyuz? Biz nasıl yardımcı olalım?" derler diye umdum. Ancak arayan soran olmadı. Ailemden de "Bize bak kız Elif! Bırak da oğlanın ilk doğum gününde istediğimiz gibi hediye alalım!" diye neredeyse tehdit boyutuna varan talepler gelince planı rafa kaldırdım.

Şimdi de TEMA'yı aradığımda benzer bir şaşkınlıkla karşılaştım:

Elif: İyi günler beyefendi... Benim bir blogum var, orada Anneler Günü için hediye almak yerine sizin gibi sivil toplum örgütlerine bağış yapılmasını teşvik etmek istiyorum. Sizin bugüne özel sertifika ya da bir çalışmanız varsa bana gönderin, ben de yayınlıyacağım.
TEMA Görevlisi: Yanlız 10,000 tane fidan bağışı yapmadan link veremezsiniz.
Elif: Efendim?..
TEMA Görevlisi: Web sitenizden link veremezsiniz.
Elif: Anlatamadım galiba... Naçizhane blogumdan size link vereceğim; size bağış yapılmasını teşvik etmek amacıyla böyle birşey yapmak istiyorum.
TEMA Görevlisi: Siz bilirsiniz...
Elif: Peki...

Yine hayalkırıklığı...

Türkiye'deki bu önde gelen sivil toplum kuruluşlarının 'potansiyel bağışçıları' (bu durumda ben ve çevrem) 'reel bağışçılara' çevirmek için daha kırk fırın ekmek yemeleri gerekiyor.

Geçmişte olsa bu duruma sinirlenir, etrafımdakilere bunlar hakkında verip veriştirirdim. Ama artık öyle değil. Ha ha! Benim de içimdekileri dışa vurabildiğim mini mini bir platformum var. O halde ne yapıyoruz? Orada burada söylenmek yerine oturup yazıyoruz, birileri duysun diye. Ki duyacak.

Daha da ileri giderek, kimsenin bana link mink göndermesini beklemeden ben oturup kendi "Anneler Günü için alternatif hediyeler" listemi hazırlayacağım. Hiç de öyle fidan dikmeme falan gerek yok (ki hem dikmişliğim, hem de diktirmişliğim var). Ne de olsa hepsinin web sitesi var. Bağış sayfalarına link veririm ben de!..

Gerek ÇYDD, gerek TEMA, gerekse diğerleri... Hepsi çok güzel, çok önemli, çok kutsal işler yapıyorlar ve desteklenmeleri gerekiyor. Sadece birisi "Size yardım etmek istiyorum!" dediğinde o kişiyi nasıl iyi hissettireceklerini öğrenmeleri gerekiyor.

Eminim o da olacak. Ama o olana kadar ben kendi yardımımı zorla YA-Pİ-CAM!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder